 |
 |
BİOTEM
HİZMETTE BİR NUMARA |
|
Sağlığınız İçin Sağlıklı Çözüm
» KENE BİYOLOJİK SİLAHMI ?
Dr. Fatih Karayandı (KKKA) virüsünün," biyolojik silah" olarak
listelerde yer aldığını belirterek " evet kene biyolojik
silahtır ve bu GATA tarafından açıklanmıştır"dedi
Vatanperver Beraberlik Derneği Kırım Tatarları ve Nogay Türkleri
Kültür Kolu Başkanı Dr. Fatih Karayandı, kene ısırması sonucu
bulaşan
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsünün, "biyolojik silah"
olarak listelerde yer aldığını söyledi. Adana"da özel bir
hastanede beyin
cerrahı olarak görev yapan Dr. Fatih Karayandı, ölümcül
hastalığın 1944 yılında ilk kez Kırım"da görülmesi nedeniyle bu
bölge ismiyle tıp
literatürüne girdiğini, 1954 yılında Kongo"da aynı hastalığın
salgın halinde yaşanması nedeniyle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
adını aldığını belirtti.
Hastalığın 400 bin Türk"ün ana vatanı Kırım"dan sürgün
edilmesinin ardından, Sovyet askerlerinde görüldüğünü anlatan
Dr. Fatih Karayandı,
kenelerin taşıdığı "Nairovirüs" adlı virüsün, Gülhane Askeri Tıp
Akademisi (GATA) tarafından açıklanan Kimyasal ve Biyolojik
Terörizm Raporu"nda
biyolojik savaş ajanları arasında gösterildiğini hatırlattı.
Hastalığın göçmen kuşlarla yayılma gösterdiğini ve Türkiye"de en
çok
Tokat ve Yozgat"ta görüldüğünü kaydeden Karayandı, ?Ülkemizde
2002- 2006 yılları arasında kene ısırığına bağlı 736
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakası belirlenmiş, bu hastalık
nedeniyle 36 kişi hayatını kaybetmiştir. Ölüm oranı yüksek,
ateşli bir viral hastalık olan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
ciddiye alınmalıdır? dedi.
Hürriyet - 06.30.2006 00:53
» KENE UYARISI
Tarım Bakanlığı kaynakları, Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA)
denilen hastalığın virüsünün de, kuş gribinde olduğu gibi göçmen
kuşlar aracılığıyla Türkiye'ye geldiği görüşünde
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkililerinin verdiği bilgiye
göre, üzerlerine yapışan keneler nedeniyle KKKA virüsünü
gittikleri ülkeye taşıyan göçmen
kuşlar, solunum yolu ve dışkıları ile virüsü bölgeye
bırakıyorlar, buralardan da virüs önce evcil hayvanlara ardından
insanlara geçiyor.
Uzun mesafe kateden kuşlar çok yorgun ve stresli olduklarından
virüs saçımının arttığını belirten yetkililer, söz konusu
kuşların acıktıkları
zaman yerleşim yerlerine yakın mesafelere yöneldikleri ve bu
nedenle de evcil hayvanlarla temaslarının kolaylaştığını
belirttiler. Yetkililer,
kuzey yarımküredeki tüm ülkelerde görülen söz konusu virüsün
Türkiye'ye gelme tarihinin tam olarak bilinmediğini, fakat 2000
yılından
itibaren virüsün aktif olduğunun bilindiğini söylediler.
Türkiye'de yılda ortalama 250-300 kişinin KKKA hastalığına
yakalandığını ifade eden yetkililer, bunun yüzde 8'inin ölümle
sonuçlandığını kaydettiler.
Yetkililer, sıcaklarla birlikte aktif hale gelen KKKA'nın Temmuz
ayından itibaren daha da artabileceğini, hayvan hareketleriyle
virüsün tüm Türkiye'ye yayılabileceğine dikkati çektiler.

» 81 İLE TALİMAT GÖNDERİLDİ
Bu arada Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 81 ile gönderdiği
talimatta söz konusu virüs hakkında kırsal kesimde yaşayanların
bilgilendirilmesi ve üreticilere evcil hayvanların
ilaçlanma yöntemlerinin öğretilmesini istedi. Keneyle mücadele
için genel ilaçlamanın doğal dengeyi bozabileceğini belirten
yetkililer, asalak olan kenelerin ancak başka
bir canlı üzerinde yaşayabileceğini, bu nedenle ilaçlamanın
hayvanlara tek tek ilaçlı banyo şeklinde yapılmasının daha doğru
olduğunu kaydettiler. Yetkililer,
mücadele çerçevesinde riskli bölgelerdeki hayvanların Nisan-Ekim
döneminde en az 3 defa ilaçlanması gerektiğini vurguladılar.
Kenelerle mücadele için yaban hayatıyla ilgili çalışma da
yapılması gerektiğini belirten yetkililer, zorluğuna karşın
Çevre ve Orman Bakanlığı'nın harekete geçerek
yaban hayvanlarına tek tek ilaçlı banyo yaptırılması gerektiğini
de ifade ediyor. Yetkililer, söz konusu virüsün hayvan etinden
insana geçmediğini, bu hastalığın tam
olarak yok olabilmesi için de 8-10 yıl ilaçlama yapılması
gerektiğinin altını çiziyor.
Keneyle mücadelenin uzun ve pahalı bir mücadele olduğuna işaret
eden yetkililer, Tarım Bakanlığı bütçesine 2006 yılında hayvan
hastalıklarıyla mücadele için ayrılan
20 milyon YTL'nin mücadele için yeterli olmadığını da
kaydettiler. Yetkililer söz konusu mücadele için Türkiye
genelinde yapılacak tek bir ilaçlamanın maliyetinin
18 milyon YTL'yi bulacağına işaret ediyorlar.
» KKKA HASTALIĞI NEDİR ?
Türkiye'de halk arasında kene; sakırga, yavsı, kerni gibi
isimlerle de biliniyor. Keneler zorunlu kan emici artropodlar
olarak dünyanın her bölgesinde yaşıyorlar. Günümüzde
yeryüzünde yaklaşık 850 kene türü olduğu biliniyor.KKA virüsü
ise Bunyaviridae ailesine bağlı Nairovirus soyundan geliyor.
Virüs 56 derece ve 30 dakikada inaktive oluyor.
40 derecede 10 gün yaşayabiliyor. Ultravviyole ışınlarıyla da
hızla inaktive oluyor. KKKA ilk kez 1944-1945 yıllarında yaz
aylarında Batı Kırım steplerinde çoğunlukla ürün
toplamaya yardım eden Sovyet askerleri arasında görüldü.
Hastalığa Kırım hemorajik ateşi adı verildi. 1956'da Zaire'de
ateşli bir hastadan Kongo virüsü tespit edildi.
1969'da ise Kongo virüsü ile Kırım hemorajik ateşi virüslerinin
aynı virüs olduğu belirlendi ve hastalık KKKA ile yeniden
adlandırıldı. Doğu Avrupa ve Asya'daki Kırım-Kongo
hemorajik ateş salgınlarının genellikle insanlar tarafından
oluşturan çevresel şartlara bağlı olarak geliştiği düşünülüyor.
Kırım'daki ilk salgının, 2. Dünya Savaşı yıllarında kene
ile enfekte olmuş bölgelerin tarıma açılması nedeniyle oluştuğu
sanılıyor. Daha sonra eski Sovyetler Birliği ve Bulgaristan'da
olan salgınlarda ise ziraatçılık ve hayvancılıktaki
değişmelerin rol oynadığı belirtiliyor.
» DÜNYADA NERELERDE GÖRÜLDÜ ?
KKKA, Nairovirüslerin neden olduğu ateş, cilt içi ve diğer
alanlarda kanama gibi bulgular ile seyreden kene kaynaklı bir
enfeksiyon. Son yıllarda tedavide görülen gelişmelere
rağmen, bu enfeksiyonların ölüm oranı hala yüksek (ölüm oranı
ülkeye göre yüzde 8 ile 80 arasında değişiyor). KKKA Afrika,
Batı ASya ile Kuzey ve Doğu Avrupa'da görüldü.
KKKA virüsünün Bulgaristan, Makedonyada, Pakistan, Irak,
Afganistan, İran, Kosova, Kazakistan, Sahra altı Afrika
ülkeleri, eski Sovyetler Birliği, Yugoslavya, Yunanistan,
Arap yarımadası, Dubai, Kuveyt, Çin ve Moritanya'da salgınlar
yaptı. Hastalık Türkiye'de 2002'de Tokat, Çorum ve Sivas
çevresinde görüldü, daha sonra 22 ile yayıldı.
Virüs, sığır, koyun, keçi, yabani tavşan ve tilki gibi
hayvanlarda tespit edildi. Virüs, sığır ve koyun gibi Hyalomma
keneleri için konak olan hayvanlarda belirtisiz enfeksiyon ve
bir
hafta kadar süren geçici viremi (kanda virüsün bulunması)
oluşturmasına rağmen, insanlarda hastalığa neden oluyor. Küçük
memeli hayvanlarda da viremi ve hafif enfeksiyon
oluşup keneler için kaynak oluşturabiliyor. Bir bölgede,
kenelerin ve keneler kan emdiğinde bulaşmayı sağlayacak kanında
virüs bulunan hayvanların bol olması salgın için önemli
bir faktör olduğu belirtiliyor. Hyalomma soyuna ait keneler en
etkin ve yaygın olmakla birlikte, 30 kene türünün KKKA virusunu
bulaştırabileceği bildiriliyor.
» İNSANLARA NASIL BULAŞIYOR ?
İnsanlara, ''enfekte kenelerin yapışması/kan emmesi sırasında
salgıladıkları tükürük salgısı ile, enfekte kenelerin çıplak
elle ezilmesi halinde temasla, viremik hayvanların kesilmesi
sırasında hayvana ait kan ve dokularla temasla, viremik
hastalarla (kan ve diğer vücut sıvıları) temasla''
bulaşabiliyor. Hastalık için çiftlik çalışanları, çobanlar,
kasaplar, mezbaha
çalışanları, et ve et ürünleri market işçileri gibi tarım
çalışanları ve hayvancılık ile uğraşanlar, veterinerler, hasta
hayvan ile teması olan ve akut hastalarla temas olasılığı
bulunan
salgın bölgelerde görev yapan sağlık personeli, askerler, kamp
yapanların risk altında olduğu belirtiliyor.
» KENE ISIRDIĞINDA NE YAPILMALI ?
Yapışan keneler ise kesinlikle öldürülmeden, ezilmeden /
patlatılmadan ve kenenin ağız kısmı koparılmadan, bir pensle
doğrudan alınması gerekiyor. Isırılan yerin bol sabunlu suyla
yıkanıp,alkolle temizlenmesi de tavsiye ediliyor. Ayrıca
vücuttaki kenelerin üzerine herhangi bir kimyasal madde (alkol,
klonya, gazyağı v.b) dökülmemesi gerekiyor. Çünkü bu maddeler
kenenin kusmasına sebebiyet vereceğinden hastalık bulaştırma
riskini arttırıyor. Kenenin ısırdığı kişinin iki hafta süreyle
ateş ve diğer belirtiler yönünden takip edilmesi de gerekiyor.
» KKKA'DA BELİRTİLER NELER ?
İnsanlarda hastalık, ateş, üşüme-titreme, yaygın kas ağrıları,
bulantı-kusma, ishal, yüzde kızarıklık, karaciğerde büyüme ve
kanama ile kendini gösteriyor. Genelde ölümler hastalığın 6 ile
14.
günleri arasında oluyor. Hastalar sıklıkla yoğun kanama ve kalp
durmasından kaybediliyor.Tarım Bakanlığı'nın söz konusu
hastalığa vatandaşlara şu uyarılarda bulunuyor:
- Kene bulunan hayvanlarla temastan kaçınmalı.
- Hayvan kanı, dokusu veya hayvana ait diğer vücut sıvıları
ile temas sırasında da gerekli korunma önlemleri alınmalı.
- Mümkün olduğu kadar kenelerin bulunduğu alanlardan
kaçınılması gerekiyor.
- Çalı, çırpı ve gür ot bulunan yerlerden uzak durulmalı, bu
gibi yerlere çıplak ayakla veya kısa giysilerle girilmemeli.
- Özelikle kırsal alanlarda dolaşılırken çizme giyilmeli
veya pantolon paçaları çorap içine alınmalı.
- Hayvan barınakları kenelerin yaşamasına imkan vermeyecek
şekilde yapılmalı, çatlaklar ve yarıklar tamir edilerek badana
yapılmalı.
HER SEMTE 24 SAAT SERVİSİMİZ
VARDIR Uygun Fiat ve Eksiksiz Hizmet Anlayışımızla
Hizmetinizdeyiz.
|
Biotem ilaçlama ve temizlik
hizmetleri olarak önleminizi şimdiden almanızı tavsiye ederiz
Tel:
(0216) 611 12 44-Telefaks:
(0216) 611 12 23
GSM:
0538 416 51 75 |
|
|
 |